Niçin gözyaşı dökeriz?
Dünyadaki canlılardan sadece insan ruhsal nedenlearle ağlar. İnsanı
farklı kılan bu durum şüphesiz yaşam tarihindeki evrimin bir sonucudur.
Aslında gözlerimize sürekli gözyaşı koruma amaçlı olarak
salgılanmaktadır. Fakat ağlama ruhsal bir boşalmadır. Bu konuyu ilk
inceleyer Darwin'dir. Daha sonra yapılan deneyler sonucu görüldü ki
soğan doğrarken akan gözyaşlarının kimyasal yapıları farklıdır. Ruhsal
gözyaşları daha çok protein içermektedir. Fakat henüz bu farkın nedeni
açıklanamamıştır.
Üç yaşından daha önce olanları için hatırlamıyoruz?
Bilim adamları geçmiş deneyimlerimizi saklayan hafızamızın beynimizde
anıveya öykü şeklinde organize olduğunu ileri sürüyorlar. Üç yaşından
küçükler bu şekilde iletişim kurma yeteneğine sahip değiller.Öykü ve
anılarını anlatamıyorlar. Yer ve karakter kavramlarını anlamıyorlar. Üç
yaşından küçükler düzgün konuşabildikleri,anlayış, seziş ve hafıza
yeteneklerine sahip oldukları halde tüm olanları bir bütün olarak
şekillendiremiyor, öyküye dönüştüremiyorlar.Hafızamız ne yaptığını ne
yapıldığını 3-4 yaşlarında kaydetmeye başlıyor.
Yumurtanın niçin bir tarafı yuvarlak, diğer tarafı sivridir?
Eğerköşeli olsalardı kenarları dayanıklılık bakımından çok zayıf
olurdu. En dayanıklı geometrik şekil küredir ama bu şekildeki yumurta
yuvarlanacak olursa nerede duracağı belli olmaz. Yumurta yuvarlanınca
düz gitmez. İnce tarafı üstünde dairesel bir yol çizer. Başladığı yere
yakın bir noktada durur. Yani düz bir yerde kaybolması olanaksızdır.
Yumurta, tavuğun yumurta kanalında küre şeklindedir. İlerlemesi
sırasında arkada kalan dairesel kasların büzüşerek hem yumurtayı ileri
iterler hem de bu kısmına baskı yaparak konik biçimini sağlarlar.
Yumurtanın şeklinin nedeni de budur. Sürüngenlerde bu düzenek
olmadığından yumurtaları küresel biçimdedir.
Develerin hörgüçlerinde ne var?
Genelde hörgüçlerinde su olduğu ve uzun yolculuklarında bu suyu
kullandıkları söylenir ama doğru değildir. Develerin hörgüçlerinde 30-35
kg kadar yağ bulunur. Yiyecek bulamadıkları zaman bu enerjiyle
hareketlerini sağlarlar ayrıca yağ çöl sıcağına karşı koruma görevi de
yapar. Develer suya az gereksinim duyarlar. Burun mukozaları insana göre
100 kat daha büyüktür. Soluk alırken havadaki nemin üçte ikisini
kazanabilirler. Su kaybını da dokularından kaybederler, kandaki su
etkilenmez.
Çinlilerin gözleri niçin çekiktir?
Yalnız çinlilerin değil, Orta ve Güneydoğu Asya'da yaşayanların,
japonların hatta Eskimoların da gözleri çekiktir. Aslında göz yapısı
bütün dünyada aynıdır. Farkı yaratan göz kapaklarıdır. Çekik gözlü diye
nitelendirilen ırklarda gözün üzerindeki göz kapağının ikinci kıvrımı,
gözün üstüne daha çok inmiştir. Bazı teorilere göre bu kıvrım insanların
gözlerini yoğun kar tabakasının, göz kamaştıran ışığından korumak için
bir çeşit kar gözlüğü gibi gelişmiştir. Çinde ve öteki bölgelerde her ne
kadar yoğun kar yağmıyorsa da onların atalarının buzul çağında kuzeyde
yaşadıkları daha sonra güneye indikleri kanıtlanmıştır. Yalnız gözleri
değil, burunları da rüzgara karşı korunmak için küçülmüş, burun
delikleri soğuğu engellemek için daralmıştır. Ciltleri de koruma amaçlı
olarak yağlıdır. Göz kapakları da yağlıdır. Gözü ve iç tabakalarını kara
ve buza karşı korur. Yani çekik gözlü değil, düşük göz kapaklı, demek
daha doğrudur.
Ateş böceği nasıl ışık saçıyor?
Aslında bu böceğin verdiği ışığın ateşle de sıcaklıkla da bir ilgisi
yoktur. Bilimsel adı "Soğuk Işık"tır. Bu ışık olayı, moleküler seviyede
kimyasal bir işlemdir. Bazı moleküllerin ayrışarak daha yüksek enerjili
hale geçebildikleri ve bu fazla enerjiyi ışığa dönüştürebildikleridir.
Ateş böceğinin karın bölgesindeki ışık organında bulunan guddelerden
ışık elde etmede rol alan iki ana kimyasal madde üretilmektedir. Fakat
onlar da tam olarak ışık vermeye yetmediği için böceğinışık bölgesine
yakın solunum organının ışık verme anında burayı oksijenle beslemesi
gerekmektedir
Kumaşlar yıkandıktan sonra niçin çeker?
Aslında kumaş ıslanınca lifler şiştiğinden kumaşın az biraz uzaması
gerekmektedir. Ama bükümlerin açılarındaki deformasyonun yarattığı çekme
kuvveti daha fazla olduğundan sonuçta kumaş boydan kısalır. Kumaş
yıkandıktan sonra kurutulduğunda şişmiş lifler eski durumlarına
gelirler. Ama kumaş ilk ölçülerine dönemez. Su, yüksek ısı, çalkalama,
sabun hepsi kumaşın çekmesini kolaylaştırır. Kumaş birkaç kez
yıkandıktan sonra ölçüleri belli bir dengeye ulaşır ve ondan sonra
yıkandığında çekmez.
İnsanlar saatlerini niçin sol kollarına takarlar?
Özel bir durum veya farklı olma düşüncesi yoksa insanların çoğu
saatlerini sol kola takar. Çünkü çoğunluk sağ elini kullanmaktadır ve bu
kolun daha hareketli olması nedeniyle saatin bir yerlere çarpıp zarar
görme olasılığı yüksektir. Zaten saatin kurma düğmesi 3 rakamının
yanındadır. İnsanlar saati kurmak istedikleri zaman onu bilekten
çıkarmadan sağ elle uzattıkları sol kollarındaki saati kurabilirler.
Bir hafta niçin 7 gündür?
Babilliler 7 günlük haftayı zaman birimi olarak kullanıyorlardı. İlk çağlarda bilinen
beş gezegen ile güneş ve ayın sayısı nın 7 oluşu bu sayıyı gizemli ve
uğurlu kılıyordu. Daha sonra dinlerde göğün 7 kat oluşu ve doğadaki ana
renk sayısının 7 oluşu, müzik notalarının 7 oluşu sayının önemini daha
çok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapısını değiştirerek hafta
sayısını 10 yaptı ama kabul görmedi. Rusya 5 günlük hafta uygulamasına
geçti, o da tutulmadı. Sonunda yine hafta 7 gün olarak kaldı.
Niçin otellerin kapıları döner kapıdır?
Döner kapıların tek amacı enerji tasarrufudur. Büyük binaların içerleri
devamlı olarak ısıtılır. Açılan normal kapıdan içeri soğuk hava
rahatlıkla girer. Eğer normal kapı kullanılırsa hava değişimi nedeniyle
klimalar veya motorlar yeniden çalışacaktır. Özellikle çok kişinin girip
çıktığı otel veya benzeri binalarda enerji tasarrufu için döner kapı
kullanılır. Döner kanatlar sıcak havanın dışarı çıkmasına, soğuk havanın
da içeri girmesini engeller.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder